REKLAM ALANI |
Bu bölümde, herşeyi ve SİZİ yaratan Allah'ın 99 güzel ismini ve bunlarla ilgili açıklamaları bulacaksınız. Böylece Yaratıcınızı daha çok tanıma imkânı elde edeceksiniz. Sitenin bu bölümü yaklaşık bir sene süren çalışma sonucunda meydana geldi. Herbir isim bilgisayar ortamında özel olarak tasarlandı. Herbir ismin altında onun Arapça okunuşu, Türkçe manası ve Kur'ân-ı Kerîm'den onunla ilgili bir ayet konuldu. Ayet numarasına tıklanarak ilgili ayetin orjinal metni de görülebilir. İstenilen isim altındaki küçük zarf resmine tıklanarak e-kart gönderilebilir. 11 sayfadan oluşan bu bölümü aşağıdaki linkleri kullanarak gezebilirsiniz: Sayfalar: | Önceki | - 1 - | - 2 - | - 3 - | - 4 - | - 5 - | - 6 - | - 7 - | - 8 - | - 9 - | - 10 - | - 11 - | Sonraki | |
REKLAM ALANI |
el-Bâtinu celle celâluh Manası: 1- Zâtının görülmemesi ve mâhiyetinin bilinmemesi açısından gizli. 2- Kendisine inanmayanların bakış ve düşüncelerinden gizlenen. 3- Herşeyin içine nüfûz eden, herşeye herşeyden daha yakın olan. Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet: İşte Rabbiniz Allah O'dur. O'ndan başka tanrı yoktur. O, her şeyin yaratıcısıdır. Öyle ise O'na kulluk edin, O her şeye vekildir (güvenilip dayanılacak tek varlık O'dur). GÖZLER O'NU GÖREMEZ; halbuki O, gözleri görür. O, eşyayı pek iyi bilen, her şeyden haberdar olandır. (Doğrusu) size Rabbiniz tarafından basiretler (idrak kabiliyeti) verilmiştir. ARTIK KİM HAKKI GÖRÜRSE FAYDASI KENDİSİNE, KİM DE KÖR OLURSA ZARARI KENDİNEDİR. Ben üzerinize bekçi değilim. (6:102...104)
|
ez-Zâhiru celle celâluh Manası: 1- Varlığını ve birliğini belgeleyen birçok delilin bulunması açısından âşikâr, apaçık. 2- Rabb oluşunun ve birliğinin apaçık huccetleri yanında, etkisi her varlıkta gözlenen sonsuz kudreti sebebiyle herşeyin üstünde olan, tek gâlib. 3- Kendisine inanan kullarının bakış ve düşüncelerinde âşikâr olan. Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet: Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde AKLISELİM SAHİPLERİ İÇİN GERÇEKTEN AÇIK İBRETLER VARDIR. Onlar, ayakta dururken, otururken, yanları üzerine yatarken (her vakit) ALLAH'I ANARLAR, GÖKLERİN VE YERİN YARATILIŞI HAKKINDA DERİN DERİN DÜŞÜNÜRLER (VE ŞÖYLE DERLER:) RABBİMİZ! SEN BUNU BOŞUNA YARATMADIN. SENİ TESBİH EDERİZ. Bizi cehennem azabından koru! (3:190-191)
|
el-Âhiru celle celâluh Manası: Varlığının sonu olmayan, son. Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet: Allah ile birlikte başka bir tanrıya tapıp yalvarma! O'ndan başka tanrı yoktur. O'NUN ZATINDAN BAŞKA HER ŞEY YOK OLACAKTIR. Hüküm O'nundur ve siz ancak O'na döndürüleceksiniz. (28:88)
|
el-Berru celle celâluh Manası: 1- İyilik eden, iyiliği ve mükâfâtı çok olan. 2- Sözünü yerine getiren. Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet: Cennettekiler birbirlerine dönüp sorarlar: Derler ki: "Daha önce biz, aile çevremiz içinde bile (ilâhî azaptan) korkardık. Allah bize lütfetti de bizi vücudun içine işleyen azaptan korudu. Gerçekten biz bundan önce O'na yalvarıyorduk. Çünkü İYİLİK EDEN, esirgeyen ancak O'dur." (52:25...28)
|
el-Mute'âliy celle celâluh Manası: 1- Yaratılmışlar hakkında aklın mümkün gördüğü herşeyden, her hal ve tavırdan pek yüce. 2- İzzet şeref ve hükümranlık bakımından en yüce. Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet: Her dişinin neye gebe kalacağını, rahimlerin neyi eksik, neyi ziyade edeceğini Allah bilir. Onun katında her şey ölçü iledir. O, görüleni de görülmeyeni de bilir; çok büyüktür, YÜCEDİR. Sizden, sözü gizleyenle onu açığa vuran, geceleyin gizlenenle gündüzün yürüyen (onun ilminde) eşittir. (13:8...10)
|
el-Vâliy celle celâluh Manası: Kâinâtı ve her an olup biten olayları tek başına düzenleyen ve yöneten. Kâinatın tek hakimi ve yöneteni. Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet: Onun (insanın) önünde ve arkasında Allah'ın emriyle onu koruyan takipçiler (melekler) vardır. Bir toplum kendilerindeki özellikleri değiştirinceye kadar Allah, onlarda bulunanı değiştirmez. Allah bir topluma kötülük diledi mi, artık onun için geri çevrilme diye bir şey yoktur. Onların ALLAH'TAN BAŞKA YARDIMCILARI DA YOKTUR. (13:11)
|
el-'Afuvvu celle celâluh Manası: 1- Affı çok. 2- İnsanların günahlarını kendilerinde hiçbir sorumluluk kalmayacak şekilde affeden. Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet: Başınıza gelen herhangi bir musibet, kendi ellerinizle işledikleriniz yüzündendir. (Bununla beraber) Allah ÇOĞUNU AFFEDER. Yeryüzünde (O'nu) âciz bırakamazsınız. Allah'tan başka bir dostunuz ve bir yardımcınız da yoktur. (42:30-31) Eğer siz iman eder ve şükrederseniz, Allah size neden azap etsin! Allah şükre karşılık veren ve her şeyi bilendir. Allah kötü sözün açıkça söylenmesini sevmez; ancak haksızlığa uğrayan başka. Allah her şeyi işitici ve bilicidir. Bir iyiliği açıklar yahut gizlerseniz veya bir kötülüğü (açıklamayıp) affederseniz, şüphesiz ALLAH DA ZİYADESİYLE AFFEDİCİ ve kadirdir. (4:147...149)
|
el-Muntakimu celle celâluh Manası: Suçluları layık ve müstehak oldukları şekilde cezalandıran. Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet: (Resûlüm!) Sakın, Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak, Allah onları (cezalandırmayı), korkudan gözlerin dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor. Zihinleri bomboş olarak kendilerine bile dönüp bakamaz durumda, gözleri göğe dikilmiş bir vaziyette koşarlar. Kendilerine azabın geleceği, bu yüzden zalimlerin: "Ey Rabbimiz! Yakın bir müddete kadar bize süre ver de senin davetine uyalım ve peygamberlere tâbi olalım" diyecekleri gün hakkında insanları uyar. (Onlara denilir ki:) "Daha önce, sizin için bir zevâl olmadığına, yemin etmemiş miydiniz?" "(Sizden önce) kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturdunuz. Onlara nasıl muamele ettiğimiz size apaçık belli oldu. Ve size misaller de verdik." Hilelerinin cezası Allah katında (malum) iken, onlar, tuzaklarını kurmuşlardı. Halbuki onların hileleriyle dağlar yerinden gidecek değildi! O halde, sakın Allah'ın peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma! Çünkü Allah mutlak üstündür, KİMSENİN YAPTIĞINI YANINA BIRAKMAZ. (14:42-47)
|
et-Tevvâbu celle celâluh Manası: Kullarını tevbeye teşvik edip onların tevbelerini kabul eden, günahları affeden. Kur'ân-ı Kerîm'den İlgili Ayet: Ancak tevbe edip durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar başkadır. Zira BEN ONLARIN TEVBELERİNİ KABUL EDERİM. BEN TEVBEYİ ÇOKÇA KABUL EDEN ve çokça esirgeyenim. (2:160) Allah'ın, KULLARININ TEVBESİNİ KABUL EDECEĞİNİ, sadakaları geri çevirmeyeceğini ve Allah'ın TEVBEYİ ÇOK KABUL EDEN ve pek esirgeyen olduğunu hâla bilmezler mi? (9:104)
|
Üstteki eserlerin gösterilen boyutu: 200x150 piksel, Gerçek Boyut: 400x300 Eserlerin her hakkı saklıdır. Telif hakkı © islamiSanat.net, Artislamic.com |
ÖNCEKİ SAYFA | - | SONRAKİ SAYFASayfa-1 | Sayfa-2 | Sayfa-3 | Sayfa-4 | Sayfa-5 | Sayfa-6 | Sayfa-7 | Sayfa-8 | Sayfa-9 | Sayfa-10 | Sayfa-11 |
Esmâ'ul Hüsna TablolarımızBu bölümdeki eserlerimizi kullanarak, çeşitli projelerde kullanmak için tasarladığımız Esmâ'ul Hüsna Tablolarımız mevcuttur. Bunları görmek için bu bağlantıya veya resimlere tıklayabilirsiniz.
|
Copyright © islamiSanat.net, Artislamic.com. 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu dahilinde, bu web sitesinin her hakkı saklıdır. Sitenin içeriğini oluşturan resim ve yazıların internet üzerinde herhangi bir şekilde malzeme olarak kullanılması ve başka bir web sitesine aktarılması yasaktır. Bununla birlikte web sitesi olan ziyaretçiler, beğendikleri eserlerden "en fazla beş tanesini", "eserler üzerinde hiçbir değişiklik yapmamak şartıyla" sitelerinde kullanabilirler. Bu sitenin içeriğini oluşturan resim ve yazıların "ticaret" ve "-ücretsiz bile olsa- genele dağıtım" gibi maksatlarla CD veya diğer depolama araçlarına kaydedilmesi ve herhangi bir materyal üzerine baskı ve kopyasının yapılması yasaktır. Bununla birlikte ziyaretçiler, beğendikleri resim ve yazıları yalnızca kendi "şahsî" ve "ticari olmayan" kullanımları için kayıt ortamlarında saklayabilir, çıktısını alabilirler. Burada izin verilenler dışındaki kullanımlar için islamiSanat.net Eserlerinin Kullanım ve Telif Şartları yazısını inceleyiniz.